Bandırma'ya bağlı Bereketli Köyü'nde İsrail Sazanı bereketi yaşanıyor.Kuşgölü'ne(Manyas Gölü) kıyısı bulunan Bandırma'ya bağlı Bereketli Köyü'nde, bu gölden
yakalanan ortalama 10 ton İsrail Sazanı, Suriye ve Irak'a ihraç ediliyor. Göle kıyısı bulunan
diğer köyler de eklendiğinde, yakalanan İsrail Sazanı miktarı, günde ortalama 20 tonu buluyor.
740 nüfusa sahip bulunan Bereketli Köyü nüfusunun yüzde 70-80'inin, geçimini
balıkçılıktan sağladığını vurgulayan muhtar Süleyman Sigo, şunları söyledi:
1974 yılında kurulan Bereketli Köyü Su Ürünleri Satış Kooperatifi aracılığıyla ,
Suriye ve Irak'a yapılan İsrail Sazanı ihracatının ihalesini bu yıl, Gaziantepli bir iş adamı aldı.
Kışın kilosu 150 kuruş olan İsrail Sazanı'nın yazın satış fiyatı 100 kuruşa kadar düştüyse de,
bu yıl elde ettiğimiz gelirden memnunuz. Gölden yakaladığımız balıklar, köyümüzde yıkanıp,
temizlenerek, işlendikten sonra soğutma düzeni bulunan tırlarla Suriye ve Irak'a ihraç
ediliyor. Bu balığa talep o kadar fazla ki, günde 30 ton bile yakalansa, onu da satabileceğiz.
Geçtiğimiz yıllarda, yurt içinde kilosu 65 kuruşa bile zor satılan İsrail Sazanı'nın fiyatı, Irak
ve Suriye pazarının açılmasıyla yükseldi.
Sigo, önceki yıllarda Kuşgölü'nde daha bol ve çeşit balık bulunduğunu, ancak kirlilik
nedeniyle artık ağırlıklı olarak İsrail Sazanı çıktığına dikkati çekti.
Bir zamanların istenmeyen balığıydı
Bir zamanlar, Kuşgölü'ne kıyısı bulunan balıkçı köylerinin yanı sıra ülkemizdeki tüm
tatlı su göllerinden avlanan balıkçılar tarafından istenmeyen balık konumunda bulunan
İsrail Sazanı, son yıllarda ise ülkemizin önemli gelir kaynakları arasına girdi.
Uzakdoğu'da, doğal ortamlarda yaşayıp, akvaryum balığı olarak da tanınan ve çok
sayıda çeşidi bulunan, Lâtince ismi Carassius olan İsrail Sazanı, tüm iklim koşullarına
dayanıklılığı ile biliniyor.
Binlerce kılçığı bulunan İsrail Sazanı, etinde yüksek oranda su bulunmasının yanı sıra
lezzetsizliği nedeniyle iç piyasada tercih edilmiyor.
Carassius'un, süs balığı olarak bilinen türlerinin, 15. yüzyılda, şatolarda
sergilenmek amacıyla Avrupa'ya getirildiği biliniyor. Zamanla Avrupa'daki çeşitli akarsu ve
göllere de geçen İsrail Sazanı'nın, 20 yıl kadar önce Bulgaristan üzerinden, Meriç Nehri
aracılığıyla Trakya'ya girdiği sanılıyor. Buradan, larvaları balık üretme çiftliklerine ulaşan
istilâcı balık, ardından ülkemizdeki tüm göllere yayılmış bulunuyor.
Değişik ve baskın bir üreme aktivitesi bulunup, balıkçılar tarafından İsrail Sazanı ismi
verilen balık, doğal sazanların tersine yılda 8 kez üreme gerçekleştirirken, her üremede 700
bin yumurta meydana getiriyor. Yerli sazanların ise yılda bir kez, 300 bin yumurtlama yaptığı
biliniyor. Yüzde 95'i dişi olan İsrail Sazanı'nın erkeği ise diğer sazanları döllediğinde yeni
türler, kısır olarak dünyaya geliyor. Bilim adamları tarafından, mücadele edilmesi çok zor
olarak nitelendirilen balıklar, Kuşgölü'ne, 10 yıl önce devlet tarafından bırakıldığında
geçimlerini balıkçılıktan sağlayan köyler, bu balıkların, göldeki diğer balıkları yiyerek, nbaşta
doğal sazanlar olmak üzere balık popülasyonunu azalttığını öne sürerek, tepki göstermişlerdi.
O yıllarda karşı çıkılan İsrail Sazanı, şimdi Kuşgölü'nün en önemli balık
popülasyonunu oluşturarak, bölgedeki balıkçı köylerinin en büyük gelir kaynağını yaratıyor.
Önder BALIKÇI
